25.08.2025
“KURTULUŞ YOLUNU BUGÜN BİR KEZ DAHA YÜRÜMEK İÇİN BURADAYIZ”
“BU ÜLKENİN NE KAHRAMANLIKLARLA KURTARILDIĞINI BİR KEZ DAHA İLİĞİMİZE, KEMİĞİMİZE KADAR HİSSEDECEĞİZ”
“İNANÇ GRUPLARININ AYRI AYRI YAPILARINA DAYALI BİR SÜRECE ÖYKÜNMEYİ BU MİLLET TOPYEKUN REDDEDİYOR”
“BİZİM ORTAK HAYALİMİZ MİSAK-I MİLLİ SINIRLARI İÇİNDE TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ OLMASIDIR”
“LİDERİN MÜTEVAZİ, HALKIN ZENGİN OLDUĞU BİR REJİMİ KURMAK ZORUNDAYIZ”
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Afyonkarahisar’da Büyük Taarruz’un 103’üncü yıl dönümünde düzenlenen Zafer Yürüyüşü’ne katıldı. Burada konuşan Özel, “Büyük Taarruzun kararının verildiği akşamın 103’üncü yılındayız. Bir 25 Ağustos’u 26 Ağustos’a bağlayan gece, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Sakarya Meydan Muharebesi’ni kazandıktan sonra, yani Ankara’nın işgal edilmesine, Anadolu’nun işgal edilmesine, Anadolu’nun düşmesine mani olduktan sonra, uzun, sabırlı, hem lojistik, hem taktiksel açıdan son derece önemli hazırlıklardan sonra, bütün Anadolu artık düşman işgalinden Anadolu’nun kurtarılmasını beklerken, sabırla beklediği, daha sonra 20 Ağustos’ta Ankara’da bambaşka bir program ilan ettiği, yani istihbarata karşı koymanın da en iyi örneklerinden birini verdiği, sonra da karargahını 24’ünde buraya taşıyıp kendisine tahsis edilen konaktan Büyük Taarruz’u planladığı, tam da gece bu saatlerde kararını verdikten sonra bu önümüzdeki 14 kilometrelik yolu hep birlikte yürüdükleri, bu kurtuluş yolunu bugün bir kez daha yürümek için buradayız” dedi. Özel şöyle devam etti:
“İLİĞİMİZE, KEMİĞİMİZE KADAR HİSSEDECEĞİZ”
“Türkiye’nin dört bir yanından gelen gençlik kolları üyelerimiz yürüyorlar, yolda bizimle birlikte yürüyecekler. Afyon örgütümüzle, Genel Başkan Yardımcılarımızla, milletvekillerimizle beraber Sayın Muharrem İnce ile beraber bu yolu birlikte yürüyeceğiz. Güneşin ilk ışıklarını Kocatepe’de gördükten sonra bu ülkenin ne şartlarda, ne zorluklarla, ne fedakârlıklarla, ne kahramanlıklarla kurtarıldığını bir kez daha iliğimize, kemiğimize kadar hissedeceğiz. Sonra da bu ülkenin kıymetini bilmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha idrak etmiş olarak ve bunu hep birlikte sizlerin de emekleriyle görünür kılmış olarak görevlerimizin başına döneceğiz, görevlerimizi bu bilinçle yapacağız.”
“BU ÜLKEDE TARTIŞILMAYACAK ÇATI, CUMHURİYET ÇATISIDIR”
“Son günlerde ağzına geldiği gibi konuşulan birçok konu var. Ülkedeki Amerika Büyükelçisi’nden tutun da ülkeyi yöneten kişinin bir gün ‘Çok büyük bir açıklama yapacağız, cumartesi kampımızda’ deyip 11 kez üst üste ‘Türk, Kürt, Arap’ demesinden, bugün aynısını tekrar etmesinden kaynaklı bir çatı tartışması var. Bu ülkede tartışılmayacak çatı Cumhuriyet çatısıdır. Bu ülke Cumhuriyet’i tam bağımsızlık şiarıyla kazanmıştır. Bu ülke Cumhuriyet’i kazanırken, ilk başta Amerikan mandasını, İngiliz himayesini reddetmiştir. İngiltere’nin Amerika ile birlikte vardığı uzlaşıyla, İsrail ile birlikte yaptıkları bir planlamada, Türkiye kendisine biçilecek bir role razı gelemez. Vaktiyle ‘BOP’un, Büyük Ortadoğu Projesinin Eş Başkanıyım’ diye övünenlerin, daha sonra Türkiye’yi ve kendilerini ne hale getirdiklerini gördük. Şimdi benzer bir şekilde motive edilmeye çalışılıyor. Türkiye’nin Osmanlı’da da daha sonra başarısı olmuş ve mezhebe dayalı, inanç gruplarının ayrı ayrı yapılarına dayalı, çok hukukluluğa dayalı, herkesin başka hukuka tabi olduğu bir sürece özenme ve öykünmeyi bu millet topyekun reddediyor. Zaten vatanını, milletini, bayrağını, Atatürk’ü seven ve bu gece bu yapacağımız yürüyüşten heyecan duyan, 103 yıl önceki bu yürüyüşten gurur duyan, onur duyan kimsenin dönüp de bugünlerde Amerikan Büyükelçisi’nin gevelediği, Tayyip Erdoğan’ın da peşinden takıldığı bu söylemlere prim vermesi mümkün değil.”
“HAYALİMİZ, TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ OLMASIDIR”
“Bir tane çatı var, Cumhuriyet çatısıdır. Onun taşıyıcı kolonu da bu ülkedeki Türk’ün de Kürt’ün de Arap’ın da Laz’ın da Çerkes’in de Pomak’ın da göçmenlerin de herkesin ama herkesin bu Cumhuriyet’e sadakatle ve eşit vatandaşlık bağı ile bağlı olmasıdır. Bu ülkede Cumhuriyet, kimseyi geride bırakmamak üzerine kurulmuş, ayrımcılığı reddetmek üzerine kurulmuş ve ayrıcalıklı zümreler de reddetmek üzerine kurulmuş bir yönetim biçimidir. Ne sadece Türk’ü, Kürt’ü, Arap’ı sayarak diğerlerini yok sayabilirsiniz, ne de bunun üzerinden, ayrı ayrı yapılar üzerinden ayrı ayrı hayaller kurabilirsiniz. Bizim ortak hayalimiz Misak-ı Milli sınırları içinde tam bağımsız Türkiye’nin güçlü olmasıdır. Biz Türkiye’nin yeniden güçlenmesi, yeniden şaha kalkması ve Cumhuriyet’in birinci yüzyılının ilk başlarında, ilk çeyreğinde yaptıklarını, ikinci yüzyılının ilk çeyreğinde yapabilmesi için göreve talibiz. Bir tane örnek aldığımız model var. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize kurduğu, bıraktığı sonra da Cumhuriyet Halk Partisi’nin onu çok istediği çok partili rejime getirdiği, sandığı getirdiği, demokrasiyi getirdiği sistemdir.”
“103 YIL SONRA AYNI CESARETLE BURADAYIZ”
“Dünyada sandığın kıymetli olduğu yerlerde, parlamentoların güçlü olduğu yerlerde her şeyin en güzeli var ve zenginlik var. Nerede liderler güçlü, liderlerin sarayları var, uçan sarayları, yüzen sarayları, şatafatlı yaşamları var ama vatandaş fakir. Biz liderlerin mütevazi, liderin mütevazi, iktidarın mütevazi, halkın zengin olduğu bir rejimi kurmak zorundayız. Bunun için güçlü bir parlamentoya, Atatürk’ün emaneti parlamentoya sahip çıkmaya ve hem parlamenter sistemimizi güçlendirmeye, hem kurumları ve kuralları güçlendirmeye ihtiyacımız var. Bunun için çalışıyoruz. Bugün de burada bir yeniden idrak akşamı, yürüyüşü için buradayız. Hissettiklerimizi hissedenlerle paylaşmak için buradayız. Bu memleketin kimlere karşı ve hangi duyguyla kurtarıldığını, hangi cesaretle kurtarıldığını hatırlamak ve hatırlatmak için buradayız. 103 yıl sonra aynı cesaretle buradayız. Ve her hafta meydanları dolduran 100 binler ‘Yürüyelim arkadaşlar’ diyor ve yürüyoruz. Hangi azimle yürüyeceğiz? Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları 103 yıl önce bu gece hangi azimle yürüdüyse o azimle yürüyeceğiz. Şimdi hep birlikte yürüyüşümüzü başlatıyoruz. Buraya emek veren katkı sağlayan, sesimizi Türkiye’ye duyuran her birinize teşekkür ediyoruz.”